Cumhuriyet
döneminde yükseköğretimin gelişmesinde zaman zaman aksamalar olmuş ve Türkiye'mizin
potansiyelinden yararlanılamamıştır. Şöyle ki:
- 1923-1932 döneminde yükseköğretim çağın çok gerisinde kalmıştır.
- 1933 reformu ile çağı yakalama imkânı doğmuş ve 1933-1946 döneminde altın çağ
yaşanmıştır.
- 1946-1981 döneminde, üniversite yönetiminde 1933 öncesine benzer bir duruma
dönülmüş, araştırmalar bazında Türkiye 42'inci sıraya inmiş ve yükseköğretim
çağındaki gençlerin ancak yüzde 5.9'u yükseköğretime devam edebilmiştir.
Böylece, komşu ülkelerin bile gerisinde kalınmıştır.
- 1981 reformundan sonra eğitim düzeyinde ve araştırmalarda hızlı bir gelişme
kaydedilmiştir. Araştırmalarda 42'nci sıradan 25'nci sıraya gelinmiştir.
Yükseköğretim okullaşma oranı yüzde 18.7'ye, açıköğretim ile birlikte yüzde
27'ye yükselmiştir. Bu dönemde üniversitelerde huzur hakim olmuş, eğitim ve
araştırma tam özgürlük içinde yapılmıştır.
- 7 Temmuz 1992'de kanun değişikliği ile 1981 reformunun başlıca ilkeleri
kaldırılmıştır.
- Bu durumda Devletimizin ve kamuoyunun yüseköğretimin geleceği konusunda, objektif
olarak ve dünyadaki gelişmeleri de dikkate alarak karar almaları tarihî bir görev
olacaktır.
|